Herkese merhabalar!
Bugün Sosyal Medya’nın Gücü adlı serinin ilk yazı dizisine adım atıyoruz. Bu seride platformların geneline şöyle bir bakış atıp; ne gibi farklılıklar bizi bekliyor, neler sağlıyor, erişim ve etkileşim düzenleri, kullanıcı sayıları gibi parametrelere değinerek yorumlamalar yapacağız.
Şirketimizin de çözüm sağladığı konulardan biri olan Sosyal Medya Yönetimi hizmetinde en önemli parametrelerden biri “Hangi platforma önem vermeli, hangisinden başlamalıyım?” oluyor. Müşterilerin bu hususta sorunlarına çözüm aramaları çok normal. Zira her sosyal medya platformunun kendine göre avantajları mevcut. Görsellikten uzak, müşteri ve ticaret odaklı firmaların önceliği olan platformlar ile görsele önem veren, değeri reklama yansıyan firmaların platformlarında farklılıklar görülecektir.
Peki tercihi nasıl yapmalıyız, biz hangi yönde hizmet veriyoruz?
Bu sorunu cevabı bizde saklı. Örnekleyecek olursak, Instagram ve Facebook platformlarında yüksek oranda etkileşim alabiliriz. Bu nedenle yeni kurulan markalarda sayfa kurulumunu öncelik olarak bu iki platforma yaratabiliriz. Hem markamızı duyurma konusunda diğerlerine nazaran basite indirgenmiş ‘Öne çıkarıcı reklam’ , ‘Sponsorlu içerik’ gibi özellikleri kullanma başarısı elde edebilir, hem aktif kullanıcı sayısını ve hedef kitle seçimini yüksek verilerle elde edebiliriz.
Konuya gelmişken, firmaların hedef kitlesini belirlemesi en az isim ve logosunu belirlemesi kadar önemli bir normdur. İlerleyen zamanlarda hedef kitlesi konusunda bilgilendirici, değerli bir makale de yazacağım.
Seçim konusuna geri dönecek olursak, firmamızın daha gerçekçi sosyal medya gücüne göz atmak ve iş dünyasına tanıtmak için kariyer konusunda diğer platformlara göre daha gerçekçi kullancılara sahip (Sahte Hesap sayısı daha az olan) LinkedIn platformuna sayfa yaratabiliriz. Elbette kişisel olarak kendi profilinizi oluşturduktan sonra. Kişisel profilinizi oluştururken de firmanızın reklam panosu gibi davranmak yerine, daha global şekilde kendinizi, dünyanızı, projelerinizi yansıtmanızı öneririm. Bu şekilde firmanız ile kendi profilinizi köprü halinde kullanıma açabilirsiniz.
Peki LinkedIn platformunda reklam yok mu? Elbette var! Günümüz dijitalinde reklam teşviği önermeyen bir sosyal medya platformu kaldı mı Allah aşkına… (Bu serzenişe gülümseyen fotoğraf blog siteleri görüyorum)
Ancak bu platformda reklamı yönetmek için oluşturduğunuz detaylandırma biraz daha gelişmiş diyebiliriz. Eee, ne de olsa daha gerçekçi kullanıcılar dedik.
Değindiğimiz ana platformlar dışında Twitter, YouTube gibi hangi yönünüze ait olduğu artık aşikar olanlara çok girmeyeceğim ancak; Twitter için şöyle bir ipucu verebilirim, lütfen açıklama yazılarınızı kısa tutun. Platformu ele aldığımızda yazı yazmak üzerine kurulu olduğunu bilsek bile kullanıcıların yorucu paragrafları okuması ve etkileşim vermesi çok mümkün değil. Firmanız ile ilgili sürükleyici flood serileri yaratamayacağınızı da göz önünde bulundurursak, en iyisi kısa ve öz açıklamalardır diyebilirim.
Nerede kaldık, heh yeni trend YouTube. Bu örneği verdim çünkü video yüklemek için DailyMotion ya da Vimeo kullanan birinin bu makaleyi okuduğunu pek düşünmüyorum(?)
Sakın yanlış anlaşılmasın! Tabiki bu platformlardaki videoların kalitesinden söz etmiyorum, ki etsem Vimeo’da gördüğüm 4K içeriklerde yaşadığım hayranlığıma “viral almış bu adam!” bile diyebilirsiniz.. Ancak kullanıcı sayıları ve etkileşim oranları baz alındığında YouTube dünyasının yanında çok küçük dilimlere sahipler.
Devam edecek olursak, YouTube içeriklerine uygun olan firmalar olarak ilk akla gelen elbette dijital pazarlama ve reklam, medya ajansları. Bu konuda da uzun uzun ele alacağımız YouTube içerikleri hakkında makalede detaylarına değineceğimizi söyleyebilirim.
Eveeet. Uçlarından değindiğimiz Sosyal Medya’nın Gücü serisine kaldığımız yerden devam edeceğiz. İlerleyen zamanlarda gelen makalelerde daha bilgisel ve derin gideceğimizi buradan duyurmak isterim. Hatta belki pandemi etkisiyle değerini bir kez daha anladığımız Zoom üzerinden (bunun için gerçekten zamana ihtiyacımız var, henüz topluluğumuz çok minik…) ufak toplanmalar bile yapabiliriz.
Sınırımız yok, paylaşmamız çok!